13 Ocak 2010 Çarşamba

Bırak Şiirim Yarım Kalsın.




Uzağımdasın biliyorum hem de çok uzağımda,
Sevmeye çalıştığım an kaybedeceğim seni,
Yaklaşsam ayrılık, sevsem hüzünsün bana.
Sana gelmek için, ayı söndürüyorum gecemden,
Çakmağımla yakıyorum yıldızları tek tek.
Yine de sen gibi parlak değiller,
Saramıyor ışıkları sen gibi yüreğimin çeperini.
Sensiz yollarımdaki cam kırıkları,
Yürürken kalbimi kanatıyor sızım sızım,
Sen bende gizli bir iç kanamasısıydın farkedemediğim.
Dikenli tellerle çevrelenmiş hayaller,
Vuslat yorgunu düş kırıklarımla sana geliyorken,
Vazgeçmelerim var senden habersiz..
Biliyorum menzilin sonundasın,
Sana varmalı artık yollarım,
Benden vazgeçmeliyim, ah kahrolası ene'm!..
Adımlarım sana yürümeli,
Yürüyorum...Derken geri çark ediyorum, üzgünüm,
Ben bir senden korkuyorum, Bir de yasak elmadan...
Bakma öyle bana uzağım ben sana hem de çok.
Sevme öyle beni canın yanar, sana acırım.
Ellerimde sahte parmak izleri,
Sana tanınmamak için maskeliyim ben.
Daha yeni çıktım savaştan,
Mağlubiyetim var, aşkta kaybettim.
Gözbebeklerim sana esir düşecekken,
Başka bir körpe zindanda mahpus artık.
Veremem sana el değmemiş bir sevda isteme benden,
Sana çıkmaz yollardayım ben.
Aydınlığa kapalı tarafımdan bakarken,
Sevmeye namüsait yüreğimle,
Dilim de lâl suskunum.
Karanlıklarda açan sevda çiçeğim,
Sevmelerimin yasaklı mahkumu,
Heryeri sükut ettirdin içimde.
Belki de bu acıyı seviyorum ben sende,
Bilmiyorum....
Bir bıçak gibisin tenime sapladığım.
Battıkça acı veriyorsun santim santim,
Çıkartmaya çalıştıkça kanıyor yaram.
Hadi bitir işimi çok uzattın.
Kalemimden azat et beni gideyim.
Bırak şiirim yarım kalsın...

23 06 2008 01 20

12 Ocak 2010 Salı

Varlığımın İçindeki Yokluktun SeN..




Yine aysız bir gecedeyim.

Efkar biriktiriyorum.

Avuçlarımı terletirken yalnızlık,

Zamane sevmelerinden yılgın yüreğim,

Açlığım ve susuzluğumla,

Gülümseyen gözlerine son kez hasretim..

Heybeme doldurduğum tek azığım,

Yerlerden topladığım umut kırıntıları sadece.

Kalbimin en son söküğüne,

Yama dikerken hatıralarınla,

Bir gece vakti ansızın,

Yalnızlığımın iğnesi battı,

Sende kalan kısmına...

Bendim canı acıyan güzelim,

Sen hissettin mi?..

İçimdeki fırtınadan hiç haberin oldu mu?

Bendeki senin haykırışını duyabildin mi?

Yokluğunun tetiğini ilk çeken dilimdi.

Bak o da sustu artık sana…

Sen bunu işitebildin mi?

Hayalin bir heyula gibi

Sessizce ayrılırken

Nedense,

İsmin hatırıma yenik düşüyor

Galebe bir biçâreyim figânımla,

İstem dışı sana bu yazdıklarım,

Nihayeti yakın bir müsveddenin,

Kendinden bezmiş mısralarının,

Esas kızıydın bir zamanlar SEN.

Bilemedim..

Affet beni..

Varlığımın içindeki yokluktun aslında….


14 06 2008 – 18.30

6 Ocak 2010 Çarşamba

Yine yoksun yalnızım..

Bir sayfalık mesafe alt tarafı.
Daha sensiz ilk sabahında yüzleştiğim
Yalnızlık korkusunun,
Akşamüstü satırlarındayım.
Canım acıyor hem de çok.
Silip atamam sanırken başka bir acıyı
Daha doğrusu böyle büyükken içimin acısı,
Vazgeçtim kendimden...

PROF

Islak Islak..



Islak ıpıslak bir günde yazdım bunları sana,

Sırılsıklamım aşkınla ıslandım, yağan yağmur ne ki?

Üşüyen titrek gözlerimdeki simsiyah iki buluttan,

Yağmur niyetine akıttığım göz yaşlarımdan yazdım.


PROF













Düş/tün..Elveda..

İlk değen gözlerimdi gözlerine,
Sonrasında aklıma takılan bir gonca güldün.
Sen bana düş/tün.
Ben baktıkça gözlerine
Alamadıkça kendimi senden,
Uzaklaştım bütün kederlerimden.
Ellerin ellerime kelepçeliydi
Ve Ben sen de hapis yattım ,
Yarı açık gönül bahçende,
Seve seve, güle oynaya hem de.
Müebbet isterdim cezamı ,
Sense beraatimi verdin aşkından.
Haberi veren ilk gardiyana küs/tüm.
Soğuk parmaklıklara astım ismini.
Duvara kazıdım bir çatalın ucuyla,
Aşkımı dilimin döndüğünce.
Çıkınca ne yaparım ben sensiz?..
Nerde avuturum sensiz avuçlarımı?..
Bilmiyorum, bilmek/te istemiyorum.
Ağzımda tıkılı kaldı sana kelimeler,
Veremediğim buse dondu dudağımda.
Üşüyen ölü gibiyim musalla taşında.
Örtseydin bari sevgimizin üstünü.
Ölürmüydün sanki açılmayan goncam?.
Sevgimizin yaşadıklarımızın hatrına.
Ne renk olur sensiz çiçeklerin rengi?
Ya şarkılar ne anlam ifade ederki,
Sahildeki taşlarda oturan sevgililere..
Gözümden bir damlaydın düş/tün..
Dilimden düş/tün..
Derken…
Sen bir düş/tün..
Kavuşamadık rüya da bile senle.
***
Mevsim kış - soğuk
Aylardan uzayan zemheri
Günlerden acı ertesi
Elveda… ..

17 02 2008

Gece ve Hüzün






























Katrandan süzülmüş bir gecede,
Gökte gizlenen aya küsmüş yıldızlar.
Ellerimde sana veremediğim,
Gönlümün son tazarrusu bir mektup,
İçimde aşka kırgın,
Kağıttan gemim suskun sireniyle,
Zincirini kırarcasına demir almış,
Acelesi var .
Sütten kesilmemiş yetim bir çocuk avazında,
Ağlıyor sesi geceyi yırtarcasına.
Boğazımda düğümleniyor yalnızlığım.
Martıların acı çığlıkları eşliğinde yutkunuyorum.
Dünde kalan aşkımı hemen sahiplenmiş,
Rıhtımdaki kaldırımlar..
Köşedeki saat kulesi,
Dün sana beş kala durmuş.
Sen uzaktasın artık bana,
Anladım uzaklığın tuzak bana.
Beynimden kılavuzsuz geçiyor düşünceler,
Kelimeler mavi limana varamadan
İçimde karaya oturmakta bir bir..
Daha dün başımı okşayan rüzgârın
İşkencelerine tâkatim yok mecalsizim.
Boyası kalkmış bir duvarda resmin.
Ve her yanım camdan sevgi kırıkları,
Bileklerimi kesiyor,
Sokak lambalarının ışıkları ,
Yüzümden düşüyor bin bir parçam,
Yüzüm yok artık yüzsüzüm…
Birazdan bir sel olacak sokaklarımda,
Yerlere yağan hüznün şeffaf damlalarından,
Bak hava durumu yine yanıldı,
Oysa ben..
Bugün yeryüzüne hiç yağmayacaktım.
Bu gece yine hüzün doluyum.
Bir ben varım benden içeride,
Bir de sen….
Bedenimde hiç dikilmemiş,
İflah olmayan hiç kapanmayan yaram.


Yirmidört yedi ikibinsekiz

Suskun bir yürek ve ustaya sitemi..


























Suskun Bir Yürek Ve Ustaya Sitemi..

“Her gece gözlerime sürdüğüm eşsiz güzelliğindi,
İflah olmayan yaralarıma kabuk bağlatan tek merhem..
Sürdükçe iyileşti en kapanmaz denilen yaralarım..
Kapatma gözlerini, değdirme birbirine kirpiklerini ey yâr!..
İyileşmez yoksa, bu bendeki yara daha çok taze..”
Demiştim biliyorsun sana…

Oysa şimdi..
Kabına sığmayan beynimdeki usumda gizli,
Cereyanda kalmış anafor yorgunu ellerim,
Hükümsüz dalgalara yenik düşmüşçesine,
İstem dışı bir tik gibi kalemimi titretiyor yazarken..
Sevgiden yoksun kalmış bir fenomen artığı,
Kırık dökük bir kalbin solgun mürekkebiyle,
Satırları karalıyorum ama suskunum içimden sana..
Kırgın kırgın bakma bana öyle,
Dilim dönmez sana anlatmaya izah etmeye bunu.
Kızgınım sana, bir bilsen neler çektiğimi..
Ardımda koyduğun sahipsiz aşkına sustum ben…

Dipnotları kaybolmuş bir sevgi sahibiyken,
Hafızasında dünü kaybolmuş bir kuş gibi,
Eski aşkların hatıralarında yalpalayıp duran,
“Bas geri” denildiğinde ürküp korkarak,
Sensizliğe geri dönmüş bir yürek esintisi benimkisi..
Bana arta kalansa hep yalnızlık sarayındaki kontes,
Saçlarını ayrılıkla tarayan bir güzellik abîdesi..

Terk ettim ben senli korkularımı geleceğe dair umutlarımla,
Elveda dedim son kez mavi ufuklara bakarak senin ardından..
Formülümü değiştirdim, ezberimi bozdum ama yine olmadı.
Umuda hasret ekleyip yalnızlığa böldüm, senden çıkardım..
Olmadı.. olmadı.. yine olmadı..
Elde hep sen kaldın geriye bana,
Bir de dayanılmaz çaresizliğim ve hasretin..
Acıların hepsini bana bıraktın anladım da,
Neşemi niye alıp götürdün ki senle beraber?..
Acı kahkahaların ardına gizlice saklanmış,
Öznesiz gülüşlerde bir başına suskunum artık sana..
Kanadı kırık bir kuş gibi uçamıyor artık yüreğim,
Aşkına şuursuzca ebediyen esir düşmüş galiba..

Hiç yaranamadığım aşkı korkutan pasaklı gulyabânilerimle,
Pes ettim sevgimin layığı olmayanlara ama,
Düzelemedim işte yaralıyım, bir baksana bana usta,
Altüst oldum ben yine onun iflah olmaz yokluğuyla..
Gitti de ne kaldı ki geriye ondan hediye bana..
Paramparça bir hayat, çıldırtan yalnızlıklardan başka..
Bir de suskun yürek kaldı, ondan bana hatıra.

Hani galiptir bu yolda mağluplar demiştin usta?..
Hani yürekten sevenler kazanırdı bu dünyada hep?..
Hani son gülen iyi gülerdi konuşsana susma be usta,
Biz yoksa hep kandırıldık mı, bilmem ki bu hususta?..


PROF